29 Haziran 2009 Pazartesi

Senin de İşin Zor be Guiza


Guiza'nın da işi zor tabe..
İspanya'nın köyünde kralken, kalk Aragones Amca'nın gazıylan Aziz Başkan'ın çiftliğine gel ;
İşler çok da iyi gitmesin, Mallorca'nın Okçusuyken Mardin'in midyecisi ol ;
İki gol atınca G.Afrika'ya hemen inceden mesajı yolliim derken İspanya'ya , böyle kalın gör!!

"İspanya'da forvet oyuncusu arayan takımlar var. Valencia gibi..."

28 Haziran 2009 Pazar

Üç Çizgi - Üç Büyükler


3 büyük 3 çizgi oldu..

On yılı aşkın bir süredir 3 büyük takım da aynı forma sponsoru ile mücadele etmiyordu.

Fenerbahçe ve Galatasaray zaten adidas ile sahaya çıkıyorlardı ve sözleşmelerini de bu sezon uzatmışlardı ;



Beşiktaş Umbro ile şampiyon oldu ;

Şampiyonu da adidas kaptı..

Beşiktaş bu sabah sahaya adidas ile çıkıyor..

Senin De İşin Zor Be Nihat


Bu yeni köşemizin ilk konuğu 9 sezonluk İspanya serüveninin ardından nazlana nazlana! Beşiktaş'a dönen Nihat Kahveci. Bakın Nihat ne demiş :

“Türkiye'ye en az 5 yıl dönmeyi düşünmüyordum Ancak Beşiktaş'a olan sevgim ve başkanımız Yıldırım Demirören'in hatırı her şeyi aldı götürdü Başkanımızın Beşiktaş'a olan bağlılığı, her maç sonrası akıttığı gözyaşı beni çok etkiledi Eşimin ve çocuğumun geleceğini Beşiktaş için feda ettim İşte ben böyle bir Beşiktaşlıyım Beşiktaş'ın tarihinde yer almak benim için onurların en büyüğüdür.."

Vayy be!Senin de işin zor be Nihat!
Gören de dünyanın her yerinden senede 5 milyon dolarlık teklifler var da, beyefendi boğaz tokluğuna Beşiktaş'a dönüyor sanar..
Sen geçen yıl tüm sene sakattın, maç oynamadın,
İspanya'da kalıcam diye Başkan'ı bi ayağından kovdun,
Sonra teklif gelmeyince sana senede 5 trilyon verip kral yapacak bi Beşiktaş'ın vardı,
Sen de paşa paşa geldin..
Eşinin çocuğunun geleceğini feda etmişmiş!! Bırakın dalga geçmeyin şu milletle ya!

26 Haziran 2009 Cuma

Trabzon'un Çubuklusu


Trabzonspor'un yeni sezon formaları dün sade bir basın tanıtımıyla taraftarın beğenisine sunuldu..

Geçen yıldan beri dillerde dolanan "Çubuklu" sonunda geldi..

Peki bir çubuklu forma yapmak bir sene mi sürer!!
Ya da bir takımın klasik forması nasıl olur da bir sene boyunca takıma giydirilmez, takım da buna karşılık birşey yapamaz..

Senelerdir 3 büyük takımın taraftarları arasında formamızı niye Nike yapmıyor , sponsor Nike olsun, gibi laflar dolaşır durur ama hiçbir büyük takım tarihinde hiçbir sezon Nike ile anlaşmamış ve Nike giymemiştir. adidas , Umbro , Puma , Kappa, Lotto, Lescon hatta Fenerium bile giymişler ancak bir türlü formalarına Swoosh koymamışlardır. Peki Nike'ın bu markalarda ne eksiği vardır ki? İşte bu eksik de yukarıdaki satırlara yansıyan esneklik sorunsalıdır.

Nike, Türkiye'de forma üretmiyor. Yani , lisanslı bir lokal üreticisi yok. Türk Milli Takımı ve Trabzonspor da dahil olmak üzere , Türkiye'de giydirdikleri takımların maç, kamp ve antreman ekipmanlarını Avrupa'da(Hollanda) buluna depolarından alınan siparişe istinaden bir kalemde Türkiye'ye getirip takıma teslim ediyor ve helalleşip işlerini bitiriyorlar. Türk Milli Takımı için de tüm koleksiyonlar 6 ay önceden hazırlanıp Federasyon'a teslim ediliyor ve bir sene boyunca o ekipman kullanılıyor.

Trabzonspor anlaşması geçen senenin Haziran ayında yapıldığı için, geçen sene Nike Trabzonspor'a özel hiçbir ürün yapmadı. Hollanda'daki depoda hazır olarak bulunan basic tasarımların Trabzon'a uyan renklerini verdiler. Çoğunlukla da Aston Villa tasarımlarını kullandılar. E bu basic tasarımlar arasında da çubuklu yoktu tabii..İşte o çubuklu bir sene sonra Trabzon'a ulaşmış..Gözleri aydın!



Büyük takımların forma, antreman ve kamp ekipmanlarını yapabilmek tamamen burada üretim yapmaya ve takımların anlık değişen sponsorları , logoları gibi isteklerine anında cevap verebilmeye bağlıdır. Bu takımlar neredeyse regülasyonların izin verdiği her zaman yeni gelir getirecek sponsorlar alıp; bunları da formalarına entegre etmeye ; talep ettikleri anda , talep ettikleri değişikliklerin yapılmasına alışmışlardır ve bunu beklerler.

19 Haziran 2009 Cuma

Palmeiras Forma Lansmanı


Eskiden stadyumda sezon açılışları vardı. Merak ve heyecanla o gün beklenirdi. Yeni transferler , yeni formalar ilk defa o gün stadda taraftarın önüne çıkardı ve hep o ilk gören şanslılardan biri olmak isteyen taraftarlar stadı tıklım tıklım doldururdu. Son 10 yıldır hazırlık programının sıkışıklığı, transferlerin geç belli olması vb. sebeplerle bu gelenek ortadan kalktı ve forma lansmanını bir defileyle yapma geleneği başladı. Çok sıkıcı ve alaturka bir gelenek!!

Brezilya'nın Palmeiras takımı ise forma lansmanı için sponsoru adidas ile birlikte daha yaratıcı bir metod seçmiş. Önce teaser olarak takımında içinde olduğu ufak bir film çekip bunu youtube'dan yayınlayan Brezilya adidas , Palmeiras taraftarları arasında bir merak ve heyecan yaratmış , daha sonra da merakla beklenen formaları bir defile ile görücüye çıkarmış. İnternet filmini aşağıdaki linkten izleyebilirsiniz :

http://www.facebook.com/video/video.php?v=218075125640&ref=mf

Bizim takımlarımız da bu tip yaratıcı fikirlere açık olsa keşke..

16 Haziran 2009 Salı

Vücut Dili


Geçtiğimiz sezon "çok temiz!" geçti ya hani..Bu sezon pek de öyle olmayacakmış gibi geliyor bana. Daha sezon bitiminden itibaren transferde yaşananlar ve özellikle Aziz Yıldırım'ın hal, tavır ve demeçlerinden anladığım budur.

Kongre döneminde karşısına ilk kez muhalefet çıkan ve başarısızlıkla birlikte ilk defa ufak da olsa üstünde bir tehdit hisseden Yıldırım bu sene nasıl bir başkan olacağını zaten apaçık söylemişti , şimdi de bunun uygulamada nasıl olacağını görüyoruz.

Geçtiğimiz yıllarda Aziz Yıldırım hiçbir transferle şahsen ilgilenmez , oyuncuyla anlaşma imzalamaya gitmez, transferler ve takımla ilgili kendi ağzından açıklamalar yapmaz ve medya önüne çıkmazdı. Bu sene her yerde O , her demeçte O, hatta Mehmet Topuz'u kaçıran şoför bile O..

Başkanlık seçimi sırasında kendi ağzından :

" 3 sene üstüste şampiyon olacağız. Bunun gerçekleşmesi için soyunma odasına da inerim , herşeye de karışırım "

Bunu kaldırabilecek bir teknik adam getirdi zaten takımın başına..Kendisini iyi tanıyan Daum'la daha önce de çalıştığı için kaprislerini kaldıracaktı. Aragones zamanında, bu en sevdiği işlere uzak kalan , kendi metodlarını uygulayamayan Yıldırım tekrar dümene geçti aslında.

" Kızlarla değil, Mehmetlerle yola devam edeceğiz "

Mehmet Topuz üzerinden bir benzetme yapıyorsa takımında görmek istediği oyuncular için ; Fenerbahçe taraftarı olsam bayaa kafam karışırdı. Takımımı doğuştan başka bir takımlı olduğunu söyleyen ve o takıma gitmekten cebren döndürülüp Fenerbahçe'ye getirilen oyuncular mı biryerlere taşıyacak. Emre Belözoğlu nereye taşıdı ki?

Mehmet Topuz transferinde "yeni bir yöntem" izlediklerini söyleyen ve bu transferi örnek bir operasyon olarak nitelendiren Aziz Yıldırım'dan birçok örnek! operasyon ve birçok yeni yöntem! göreceğiz bu sene. Ya da şöyle diyelim ; eski yöntemleri yeniden göreceğiz.



Büyük konuştu Aziz Yıldırım..Şimdi arkasında durnak zorunda olduğunu biliyor ve tedirgin. Fenerbahçe'yi kendi metodları ve dikta yönetim tarzıyla başarıya ulaştırabildiğini ve arka planda kaldıkça başarılı olamadığını düşünüyor.

Mehmet Topuz'a gelince ; şaşkın adamın teki, sözleşme, kontrat, ahlak sıfır ; zeka da yok..Ama bütün yaptıkları kar kaldı yanına..Hem de ne kar ,yıllık 2.3 milyon €. Bir de, Fenerbahçe tarihinde bir tek Roberto Carlos'a nasip olmuş stadyumlu imza şöleni..Bonservisine ödenen yaklaşık 9,5 milyon Euro da sanırsın Chelsea'den bi oyuncu alınıyor..Beşiktaşlı olduğunı söyleyen bir garibana tonlarca para kazandırmak, arada ahlaksız yöneticilerle dolu, oyuncuları mal olarak gören bir başka takımı zengin etmek ve bunu yaparken de bir diğer büyük takımı karşına almak ; heralde yeni transfer yöntemi bu..

15 Haziran 2009 Pazartesi

Jack Nicholson Ortaya 3'lü Çektir Taraftara

Dün gece Jack Nicholson'ın gecesiydi. Los Angeles Lakers'ın en sadık taraftarı dün gece 2009 Dünya Şampiyonluğu'nu birçok ünlü arkadaşıyla birlikte kutladı. Tribünler sanki Oskar Ödül Tören gibiydi..Yukardan aşağı ;

Jack Nicholson, Zac Efron, Denzel Washington, Rhianna, Spike Lee, Leonardo Di Caprio, P Diddy, Eva Longoria - Tony Parker, ve daha birçok ünlü..

"In Hedo we trust" ; Biz de bunu gördüğümüz için kendimize finalden pay çıkaran şanslı ülkeyiz..Teşekkürler Hedo..









Yıldırım Fiyasko


Yıldırım Demirören ya çok talihsiz ya da çok aklıyla hareket etmeyi sevmeyen bir başkan..

Ya insan yıllar sonra tam şampiyon olmuşken ;
Taraftar ilk kez sana güvenmişken ;
Teknik direktör sorunsalını çözmüşken ;

Tam ortamın keyfini çıkaracakken;

Sen git elin Kayseri'li kafası da fazla çalışmayan Mehmet Topuz'unun ayağına koş;
15 Milyon Euro vermeyi gözden çıkar ; bunu da dosta düşmana açıkla ;
Sonra sırayla önce Kaserispor'un, sonra Fenerbahçe'nin ağzına düş ;
Ahmet Çakar'ın ağız dalaşına malzeme ol; O'na televizyonda küfür et ;
Bunlara bile göğüs germişken Mehmet'i Fener alsın ; Topuz'unu sen!!
Bunu örtbas etmek için apar topar Nihat'a koş, O da seni ayağına getirtip sonra reddetsin;


Offf, böylesi de zor görülür yaa!

Yıldırım Başkan bir türlü yöntemi oturtamadı ;
Önce futbolcuyla anlaştı ; kulübünden sekti ;
Bu sefer akıllandım , önce kulüple anlaşırım dedi , futbolcudan sekti..
Bakalım Tevez bombasında nerden sekecek??

Top 10 Hit List


Futbol tarihinin en çılgın paraları yukarıdaki resmi süsleyen 10 adam için harcandı ;

Cristiano Ronaldo Manchester United'dan Real Madrid'e (2009) - 94 million euros -
Zinedine Zidane Juventus'tan Real Madrid'e (2001) - 75 million euros -
Kaka AC Milan'dan Real Madrid'e (2009) - 65 million euros -
Luis Figo Barcelona'dan Real Madrid'e (2000) - 61 million euros -
Hernan Crespo Parma'dan Lazio'ya (2000) - 56 million euros -
Gaizka Mendieta Valencia'dan Lazio'ya (2001) - 48 million euros -
Rio Ferdinand Leeds United'dan Manchester United'a (2002) - 47 million euros -
Andrei Shevchenko AC Milan'dan Chelsea'ye (2006) - 46 million euros -
Juan-Sebastian Veron Lazio'dan Manchester United'a (2001) - 46 million euros
Ronaldo Inter Milan'dan Real Madrid'e (2002) - 45 million euros.

İlk 4 Florentin Perez'in Real Madrid bombaları..Dünyanın en çılgın ilk 4 transferi aynı başkana ait..Bu da ayrı bir zevk olsa gerek..
Lazio 2001'de listeye iki transfer imzası atmış; Veron'u satıp o parayla Mendieta'yı almış..İki transfer de yar olmamış takımlarına; bir de Shevchenko Chelsea'nin elinde patlamış.

14 Haziran 2009 Pazar

Perez'in Fotoğraf Albümü

Florentin Perez'in " Ben ve Galacticos "albümünden ;






Tek Kaybeden


Real Madrid taraftarları için rüyaları gerçekleştiren adam Fiorentin Perez. Transfer döneminde rüyalarında gördükleri her oyuncuyu Bernabeu'ya getiren Noel Baba'ları.
Florentin Perez futbol dünyasına geri döndü. Hepimizin gözü aydın!!

İlk başkanlık döneminde Zidane, Figo, Ronaldo ve Beckham'ı alıp Galacticos 1 projesini gerçekleştiren Florentin Perez, yeniden seçilir seçilmez Galacticos 2'yi başlattı. Biraz hızlı bir başlangıç oldu yalnız bu sefer. Adam 24 saatte 260 milyon € harcayıp, dünyanın en iyi 3 oyuncusundan ikisini dünyanın en iyi 4 takımından ikisinden alıverdi.


Cristiano Ronlado transferinde ;

Ronaldo kazandı ; 3 yıldır Madrid'de oynaka istiyordu, sonunda muradına erdi. Bunu yaparken de dünyanın en pahalı futbolcusu oldu ;

Manchester United kazandı ; 95 milyon €, fazla söze gerek yok ;

Real Madrid kazandı ; Kötü geçen sezonun ardından bu transferlerle şampiyon olmuş gibi hissetmeye başladılar ;

Ronaldo'nun menajeri kazandı ;

Bir tek Cristiano Ronaldo'nun sponsoru Nike kaybetti!!

Ronaldo United'da oynarken Manchester'ın da sponsoru Nike olduğu için CR7'nin her maçı her şutu onlar için bir reklam karesi , bir kampanya görseliydi. Ekstra bir dekora, mekana, kıyafete gerek yoktu. Nike'ın en büyük oyuncusu, Nike'ın en büyük takımındaydı zaten..


Şimdi ne oldu ; Nike'ın en büyük oyuncusu adidas'ın en büyük takımında ,
Ronaldo'yu eskisi kadar efektif kullanamayacak Nike,
İşte bu transferin tek kaybedeni..

10 Haziran 2009 Çarşamba

Frank Rijkaard



Takımları futbolcular şampiyon yapmaz ; Teknik Direktörler yapar. Benim inandığım budur.

Özellikle büyük kulüplerde bu kesinlikle böyledir. Büyük kulüplerde teknik, taktik ve antreman bilgisinin çok dışında ; yönetilmesi çok daha zor olan ama ancak iyi yönetildiğinde takımı şampiyonluğa taşıyacak konular var ;
Basın ilişkileri ,yıldız futbolcuların yönetimi ,yönetim ve idari heyetle ilişkiler, taraftarın saygı ve sevgisini kazanabilmek gibi..

İşte bir takımı bu yüzden teknik direktör şampiyon yapar. Saha içi bilgisi dorukta da olsa bu konularda yeterli olmayan teknik adamların takımları hep başarısız olmuştur.
Çok yakın olarak, bu seozn Mustafa Denizli örneğini gördük.
İlk olarak, iki başlılık ortadan kalktı Beşiktaş'ta. İdari menajerdi , futbol şubesi sorumlusuydu gibi insanların takımın sahibi gibi konuşmaları, tesislerde gezmeleri, karar almaları ve basınla yakın olmaları ortadan kalktı. Kimse kalkıp da Mustafa Denizli'nin işine burnunu sokmadı ; saygıdan sokamadı.

İşte Galatasaray'da da bu eksikti..
Ne Skibbe'de ne Bülent Korkmaz'da farklı nedenlerle bu özellik yoktu ve ligin en iyi kadrosu bu yüzden 5.oldu.

Mesela Lincoln Bülent Korkmaz'ı yendi karizmasıyla; tanımadı adeta ; ya Rijkaard'a bunu yapabilir mi?

Ya da basın daha ilk günden "kim bu Skibbe , yakışmıyor Galatasaray'a" diye bas bas bağırdı ; Rijkaard'a diyebilirler mi?

Adnan Sezgin kadro yapıp Rijkaard'ın eline verebilir mi?

Hoşgeldin Rijkaaard , yolun açık ola..

Formayı Maymun Etmek


Her sezon öncesi TFF'nin ligde kullanılacak ekipmanlar ve bunlar üzerinde yer alacak takım ve sponsor logoları ile ilgili regülasyonları yayınlanır.

Bu regülasyonlarda formalarde yer alacak göğüs sponsorunun logosunun kaplayabileceği maksimum alan ;

Takım armalarının büyüklüğü ve yeri;

Forma üreticisinin logosunun büyüklüğü ve yeri ;

Hangi takımların formalarında Türk bayrağı olabileceği ;

Numara ve ismin büyüklüğü ve yazı karakterinin detayları ;

Forma ve şortlarda sponsor reklamı koyulabilecek diğer alanlar gibi konular bu regülasyonlarla kurala bağlanır ve kulüpler formalarını bu detaylara uyarak üretirler.


TFF'nin bu yönetmeliğinin üstüne Avrupa Kupaları'na katılacak takımlar bir de UEFA regülasyonlarını dikkate almak zorundadır. Burada da lig yönetmeliğinden farklı kurallar vardır. Örnek olarak UEFA formalarında kol sponsorunuz varsa dahi, formada kullanamazsınız. Bunun yerine tek kolda Avrupa Kupası logosu , öbür kol ise boş olarak kullanılır.

Forma konusu taraftarlar arasında her zaman heyecanla beklenen ve tartışma yaratan bir konudur. Taraftarlar her sezon yeni formaların lansmanıyla birlikte tarışmalara başlarlar ;

" Bu logo niye bu kadar büyük ? "

" Bu formanın numara ve isim fontu niye beyaz değil de sarı ? "

" Turkcell logosu niye sarı lacivert değil " gibi kulübün ve üretici firmanın niyet ve kararını aşan ve sponsor markalarla federasyon regülasyonları tarafından şekillenen belli konularda yanlış kişileri suçlar , boş tartışmalar içine girerler.

Sponsor firma o takımın göğüs sponsorluğunu alabilmek için büyük paralar ödemiştir ve forma üzerinde kendi logosunun maksimum görünür olabilmesi için kontrast renkler kullanmak ister, kulüp burada belli bir reziztans gösterebilir ancak sonuçta genel olarak parayı veren düdüğü çalar..

Bu sezonki regülasyonlarda taraftarı çok da mutlu etmeyecek değişiklikler var..

Mesela formanın sırtına reklam alınması için onay çıktı. Yani, artık takımlar sırt sponsoru anlaşması yapabilir ve formanın arkasında isim yazılan yere sponsorun logosunu koyabilir. İsim numaranın altına alınacak. Geçen senenin ortasında da şort arkasına reklam alma hakkı verilmişti kulüplere, bunlar hep kulüplere gelir kaynağı yaratmak amacıyla yapılmış düzenlemeler ama formayı da biraz sirk kıyafetine çevirip ağırlığını ortadan kaldırıyor. Formalar iyice billboard haline geliyor. Güney Amerika ülkelerinde, Avusturya , İsv,çre ve Fransa'da kullanılan bu uygulamayla formanın her yerinde birşeylerin logosunu görebiliyoruz.

Bir değişiklik de TFF lig sponsoru logosu. Buna göre de tüm takımlar maçlara bir kolda Turkcell Süper Lig logosu ile çıkmak zorunda. İki kolu da kapsayan kol sponsoru anlaşması yapmış kulüpler için bu durum hem zorlayıcı hem de karışıklık yaratacak bir durum olacak.

Yeni sezonda bu konudaki tarışmalar daha da büyüyecek gibi..

4 Haziran 2009 Perşembe

Forma Sponsorluğu


Futbol takımlarının forma sponsorluğu marka bilinirliğini artırmak için en önemli mecralardan biri. Hele de forma Manchester United forması ise dünyanın her yerinde görülecek , bilinecek, duyulacak bir mecradan bahsediyoruz.

United'ın sigorta firması AIG ile olan forma göğüs sponsorluğu 2010 - 2011 sezon sonunda bitiyor ve bu yeri bir başka sigorta şirketi AON dolduruyor..Tabii bunun için de 4 yıllığına 80 milyon pound'u da Manchester'ın kasasına koyuyor.

Türkiye'de bu bedellerin en yükseği senede 5 milyon € civarı..Türk Telekom'un Galatasaray'a önümüzdeki sezonun forma sponsorluğu için ödediği miktar bu civarda. Dünyadaki top meblalar ise :

1. Bayern Munich (T-Home) £17.03m

2. Real Madrid (Bwin) £12.78m

3. Chelsea (Samsung Mobile) £10.73m

4 . Schalke '04 (Gazprom) £10.22m

5 .AC Milan (Bwin) £10.22m

United da başa oturuyor bu durumda.



Peki ya şampiyon Barcelona ? Onların formaları o kadar kutsal ve değerli ki , ticari bir unsur haline getirip ondan para kazanmaktan başka amaçlara hizmet ediyor. O forma aslında bayrak!!

3 Haziran 2009 Çarşamba

Viva La Vida

Barcelona'nın bu muhteşem sezonuna damga vuranlardan biri de Coldplay'in Viva La Vida şarkısı oldu..

Tüm sezon boyunca soyunma odasında ve takım otobüsünde çalınan bu şarkı Guardiola'nın favori şarkısıydı ve tüm oyuncular tarafından da çok beğenildi.

Xavi şarkının kendilerine ilham verdiğini ve motive ettiğini;
Piquet de şarkının sözleriyle gaza geldiklerini belirtiyor;

Dani Alves ise hiç uzatmamış ; Ben İngizilce anlamıyorum bu yüzden şarkı da bana bişey ifade etmiyor. Gerçi nakarat İspanyolca ama ;

Şarkı, Barcelona'nın kupayı kutladığı Neu Camp turunda ve zaferle ilgili hazırlanan resmi kliplerde de kullanılıyor.

İşte şampiyonluğun şarkısı ;

Golsüzler


Türk forvetleri için kötü bir sene geçti.

Ümit Karan bir kez bile sevinemedi koca sezon ;

Nihat zaten toplasan 3 maç falan ortalarda gözüktü, onda da kaleyi bulamadı ;


Ersen Martin'i hatırlayan var mı ;


En kepazeleri de Necati !! Adam İspanya 2.Ligi'nde 1 gol atabildi ; o da penaltıdan. Arif de Real Socieadad'da oynarken penaltıdan bir gol atabilmişti. En azından Nihat Sociedad'da hepsine yetecek kadar gol attı da ,San Sebastian halkının gözündeki Türk golcü imajını düzeltti.


Hasan Kabze Rusya'da yokları oynuyor ;

Semih Şentürk bile 4 gol atabildi koca sezon..