13 Ekim 2009 Salı
Fatih Terim Giderken
Fatih Terim bir kez daha tartışmalar , açık oturumlar eşliğinde gündemi sonsuz ve sadece kendisiyle meşgul ederek bırakıyor Milli Takım'ı .
Önce kendi fikrimi söyleyerek gireyim lafa ; 10 sene kalmalıydı belki. Yani bir süre biçmeye de gerek yok, uzun süre çalıştırmalıydı Milli Takım'ı. Ben zaten istikrardan yanayım her zaman ama konu Türk Milli Takım Teknik Direktörlüğü olunca ; bu ülkenin dinamiklerinde Fatih Terim'den daha iyi bu işi yönetebilecek , o koltuğu daha çok doldurabilecek ,tüm dış etmenleri daha iyi bastırabilecek ikinci bir adam yok bence.
Teknik Adam demedim , önce bu ortamdan etkilenmeyecek , medyayı karşısında hazırola getirtecek , neredeyse eleştirilemeyen bir konuma gelecek bir adam yok..Yani adamın teknik direktörlüğünde bitmiyor ki iş ; hatta oraya hiç gelemiyoruz neredeyse.
Ersun Yanal kötü teknik adam mı ?
Ertuğrul Sağlam ?
Hatta Rıza Çalımbay ?
Bence hepsi başarılar elde etmiş , teknik adamlığını ispatlamış insanlar ama büyük camialardaki iç ve dış rakiplerle , medyayla baş edemediler. Dik duramadılar , takımlarına bu ortamdan dolayı zarar gelmesine engel olamadılar.
Fatih Terim futbolcuğunda da büyük futbolcuymuş. Hatta kendi deyimiyle 2008 yazına Galatasaray O'nun kaptanlığında 14 yıl şampiyon olamamış ama o da bu dönemde kamuoyu baskısıyla baş etmeyi öğrenmiş. Türkiye'de Milli Takım ve 3 büyüklerde teknil adam olarak göreve getirilmek çok da büyütülecek birşey değil ; esas başarı orada yıllarca kalabilmek aslında. Başarılı olsan da , olmasan da zor bu! Hani başarılı oldum beni rahat bırakırlasr artık da diyemiyorsun. Meyveli ağacı da taşlamaya çalışıyorlar. İşte Terim'in UEFA'yı kaldırdıktan sonra uğraştığı suni jip gündemlerini hatırlayın..
Bu uzun girizgahı aslında lafı Fatih Terim'in dün akşam yaptığı basın toplantısına getirmek için yaptım. Medyanın önüne çıkmak , oradaki duruş , sorular karşısındaki jest ve mimikler ,vücut dili bunlar çok önemli özellikler. Adam olacak çocuğu burdan anlıyoruz aslında. Bir Bülent Korkmaz bana hiç Galatasaray Teknik Direktörü izlenimi vermedi mesela o duruş , o demeçlerle. Keza Skibbe , Lorant, Saftig , siz çoğaltın..
Terim, her basın açıklamasında olduğu gibi , dün de konuşması için uzun süre hazırlanmıştı. Kafasında sorulacak tüm soruları yanıtlamış , belki de daha da ileri gidip sorulmasını istediği soruları yakın olduğu gazetecilere kendisi vermiş , cevaplarını çalışmıştı. Ama kesin olan şey ; başarısız bir dönemin ardından yaptığı veda konuşmasında bile ortamın galibi , tek hakimiydi.
Belçika maçından önce devam edip etmeyeceği kararını Ermenistan maçından sonraki hafta açıklayacağını ifade etmiş ve ayrılmayacağına dair sinyaller vermişti ;
" Bu millete bir kupa borcum var " demişti..
Maç sonrasında yayıncı kuruluş Fox TV'ye verdiği flash interview'da da istifasıyla ilgili birşey söylemedi. Açıklamayı maçın ardından FIFA'nın düzenlediği resmi basın toplantısına biraktı.
Dünkü basın toplantısında bunu sordular ; İstifa kararını iki ropörtaj arasında mı aldınız diye..
Hoca da yine ders verdi ;
" Bu açıklamayı resmi ve genel basın toplantısında yapmam uygun olurdu. Yayıncı kuruluşa zaten bir kıyak geçtik , 11'i açıkladık ; Bu kıyak fazla olurdu.. "
Yani, adam bu kadar işin arasında bir noktada bunu da düşünüp planlıyor veya bunu O'nun için yapan bir ekibi var ve işlerini de iyi yapıyorlar.
Fiorentina'ya gitmeden önce Bologna maçı sonrası basın toplantısı da bu tip bir proaktif çalışmanın ürünüydü. İtalya'yı hedef koyan Terim , İtalyanları hem sahada devirmiş hem de çatpat İtalyancasıyla " Risultato Importante " demiş , bir yumruk da masada çakmıştı İtalyan basınına. Terim daha İtalya'ta gitmeden basın zaten hazırola geçmişti.
Severim , sevmem ; tarzını beğenirim beğenmem ama bence o koltuğu iyi dolduruyordu Terim..
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder