16 Nisan 2009 Perşembe
Hillsborough
15 Nisan 1989'da Liverpool ile Nothingham Forest takımları FA Cup yarı final maçını oynamak için Sheffield Wednesday'in stadı olan Hillsborough'nun çimlerine çıkmıştı.
Bu stad her sene FA Cup'ın yarı final maçlarına ev sahipliği yapıyordu. Maçlarda her iki takım taraftarlarını hem birbirinden hem de sahadan ayıracak uzun demir parmaklıklar kullanılıyordu ve daha önce de bu stadda seyirciler ezilme tehlikesi geçirmişti.
Maça daha çok Liverpool taraftarı geleceği bilindiği halde, Liverpool seyircilerine stadın daha küçük olan tarafı ayrılmıştı. Liverpool taraftarları kendilerine ayrılan yeri doldurmuştu, dışardan da akın akın gelmeye devam ediyorlardı. Kapılarda oluşan sıkışmalar artmaya başlamıştı ama kapıdan giremeyenler de geri dönemiyorlardı. Maçın başlamasından 8 dk.sonra tribündeki ve kapılardaki taraftarların basıncına dayanamayan tribünün ön tarafındaki küçük demirler kırılıp taraftarlar açılan geçitten kendilerini sahaya atmaya başladılar. Bu süreçte yaşanan arbedede 96 Liverpool taraftarı sıkışarak , boğularak , ezilerek hayatını kaybetti. 1985'te de Heysel faciasını yaşayan Liverpool taraftarları 5 sene sonra bu ikinci acı olayla sarsıldı.
Olayın üstünden hazırlanan Taylor Raporu , facianın polisin hatalı tutumu ve taraftarların stada alınması sırasındaki yanlış organizasyonu nedeniyle yaşandığını açıkladı.
Bu olaydan sonra , İngiliz stadyumları büyük bir revizyona girdi. Tüm stadlar tamamen koltuklu hale getirildi ve insanlarla saha arasındaki bariyerler kaldırıldı.
İşte Liverpool taraftarları geçtiğimiz hafta her sene 15 Nisan'da olduğu gibi yine bu hazin olayda vefat edenlerin anısına Anfield'da tören düzenledi. Törene 28.000 kişi katıldı. Aynı akşam Liverpool Chelsea deplasmanında Şampiyonlar Ligi çeyrek final rövanş maçına çıkarken de Hillsborough unutulmamıştı. Taraftarlar takımlarını desteklerken hayatını kaybeden renkdaşlarının anısını Chelsea'nin Stanford Bridge'inde de yaşatıyordu.
En anlamlı olanı ise elinde atkısıyla ölenlerin anısına saygı gösteren Liverpool'un tarihi ezeli rakibi Everton taraftarıydı.
Gözlerimin önüne Türkiye'den saygı duruşları, anma törenleri geldi geçti. Bizim de böylesi medeni ve vefalı olabileceğimiz , ezeli rakibimizin anısına saygı durabileceğimiz günler gelir mi diye bir düşündüm!
Sonra, birbiriyle dost gözüküp sonra boğazına sarılan Milli Takım futbolcuları girdi resmin içine..Düşümden ayrı kaldım..
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Şirketlere yön veren kişiler yöneticilerdir.Yönetici eğitimli,aydın ve çağdaş olmalıdır ki ekibini ileriye taşıyabilsin.Oysa bizde futbol yöneticilerinin genelde tek ve ortak özelliği ( Paralı ) olmalarıdır.Bu durumda futbol anlayışımız ancak bu kadar gelişebilir.Ne demişler balık baştan kokarmış...
YanıtlaSil